ÇOCUKLARLA ETKİLİ İLETİŞİM NASIL KURULUR?

ÇOCUKLARLA ETKİLİ İLETİŞİM NASIL KURULUR?

ÇOCUKLARLA ETKİLİ İLETİŞİM KURMA                  

Bizim çocuk bizi parmağında oynatıyor, istediğini alana kadar durmuyor, laftan almıyor, vb. gibi sözler söylediğiniz oluyor mu? Öyleyse nasıl iletişim kurduğunuzu bir gözden geçirmenin zamanı gelmiştir. Çünkü çocuklar bizim aynamız, bizi olduğu gibi geri yansıtıyorlar. Çocukla iletişim kurarken bazı noktaları fark etmiyor olabilirsiniz.

İletişim kurmak; sadece konuşmak demek değildir. Karşımızdaki kişiye neyi hangi tutumla söylediğimiz, beden dilimiz, jest ve mimiklerimiz, göz kontağı kurmamız, dikkatimizi karşımızdaki kişiye vererek dinlememiz gibi birçok faktör iletişimin temel unsurlarını oluşturur. Çocuk, iletişimi ilk olarak aile içinde öğrenir.

 Peki çocuklarla nasıl iletişim kurmalı, Etkili iletişim nasıl sağlanır, sorusunun cevabı için şu faktörlerden söz edebiliriz:

10.11.2023 48

 

ÇOCUKLARLA ETKİLİ İLETİŞİM KURMAK İÇİN NELER YAPMALIYIZ ?

1. Çocuğunuzun boyuna inip, gözlerine bakarak konuşun

Bu, ona kendini değerli hissettirir. Olduğunuz yerden tepeden bakarak konuşmak çocuğu tehdit ediyor ya da emir veriyor gibi anlaşılabilir ve çocuğunuzda farklı tepkiler doğurabilir.

2. Sevgi dolu ve kabul eden bir tonda yaklaşın 

Çocuğunuz her zaman onu sevdiğinizden ve kabul ettiğinizden emin olmalı. Bu nedenle ona yaklaşımınızın sevgi dolu olduğundan emin olun. Bağırmak, şuraya götürmem, küserim gibi tehdit eden, azarlayan, konuşmalar "ben sevilmiyorum, istenmiyorum" gibi inançlar geliştirmesine neden olabilir.

3. Ona saygı duyun

Çocuğunuzun bir birey olduğunun farkında olarak ona saygı duyun. Sözlerine, fikirlerine ve davranışlarına değer verin. Öyle yapılmaz, yanlış yaptın gibi sözler, yasaklar, engellemeler yerine "Bana anlatır mısın, neden böyle söyledin? Bu nasıl oluyor gösterir misin? gibi sorularla anlattırmaya çalışın.

4. Onu dikkatle dinleyin

Tam telaffuz edemediği sözleriyle alay etmeden, sözlerine değer vererek dinleyin. Ona değer verdiğinizi hissetsin. 2 yaşında bile olsa size harika fikirler sunabilirler, algılarınızı açın…

5. Sınırlarınızı belirleyin                          

Çocukla iletişim kurarken çerçeveyi çizmek herkesi rahatlatır. Örneğin çocuğunuzun vurma, itme gibi bir eğilimi varsa, böyle bir davranışa rastladığınızda "vurmak, itmek yok." diye bir sınır koyabilirsiniz. Tabi herkes uyacak bu kurallara. Sınırlar ihtiyacınız ve aile düzenine göre değişebilir.

6. Dürüst olun

Çocuğunuza karşı dürüst olun. Böylece size güveni devam eder. Parktan eve gidelim yoksa bizi köpekler ısırır, polis ceza yazar.... gibi ifadeler çocuğu korkutup ruh sağlığına zarar verebilir. Artık akşam oldu, uyku zamanı geldi, eve gidelim gibi bir ifade hem dürüst hem de çocuk için anlamlı olur.

7. Tutarlı olun                                                                

Bir konuda bugün söyledikleriniz ve yaptıklarınızla sonrakiler arasında bir uyum olsun. Örneğin bağırmak yok dediğinizde her zaman siz de bağırmamalı, sakin konuşmalısınız. Bugün böyle yarın başka davranırsanız çocuk üzerinde inandırıcılığınız azalacaktır.

8. Engelleyici değil destekleyici tavırda olun

Koşma düşersin, oraya çıkamazsın, sen kendin yiyemezsin, çatal gözüne batar, bıçak elini keser, ..." gibi sözlerle çocukları engellemeyin. Koşarken kendini nasıl koruyacağını, nasıl daha iyi tırmanacağını, çatal bıçağı nasıl güvenle kullanabileceğini gösterin. İşte size bir sürü etkinlik..

Ona uygun malzemelerle çalışın, örneğin kasap bıçağı yerine kesmeyen bir bıçak verin. Et doğramasına gerek yok, güvenli bir şekilde meyve doğrasın. Sen yapabilirsin diyerek cesaretlendirin, nasıl yapacağını gösterin ona.

9. Verdiğiniz sözleri mutlaka tutun

Bugün uygun değil ama yarın seni parka götürebilirim dediğinizde o unutsa da bu sözünüzü hatırlatıp yerine getirmelisiniz. Çocuğu geçiştirmek için tamam yarın gideriz deyip yapmazsanız çocuk artık sözlerinizi umursamamaya başlar.

10. Yasaklamak yerine uygun ortamı hazırlayıp özgür bırakın                           

Devamlı yasaklanan engellenen çocuk bir zaman sonra artık bir şey yapamaz hale gelir. Çocuğun gelişimi ve güvenliği için uygun ortamı hazırlayıp özgürce keşfetmesini sağlayın. Özgürlük karar vermeyi, sorumluluk almayı, iradeyi geliştirir. Böylece aranızdaki iletişim "yapma, etme, gitme" noktasından "Ne güzel yapmışsın, eline sağlık, gördüm, kendini korudun" eksenine kayar, herkesin yüzü güler )        

11. Fiziksel temas kurun 

“Bir çocuk sevilmediğini hissettiği sürece kendini değersiz ya da yetersiz hisseder” diyor Freud. Çocuklarla göz temasının dışında onlara sevildiklerini öperek, sarılarak, beden diliyle yani fiziksel temasla da göstermenin önemi çok büyüktür.

12. İletişim diliniz ‘sen dili’ değil ‘ben dili’ olsun: 

 

Çocuğundan yetişkinine çoğumuzun bildiği ve yaptığı bir iletişim dili “sen dili”dir. Sen dili karşımızdaki kişiye karşı olumsuzluk ve suçlama içerir. İletişimi zedeler. Sen dili yerine kullanmamız gereken dil “ben dili”dir. Ben dilindeki en büyük fark duyguların ifade ediliş ve anlaşılmasında yargılamamanın olmamasıdır.

 Bir çocuğa yapmak istediği bir eylemi yapma dediğimizde inadına yapmak isteyecektir.Suçlusun, yapma, rahatsız etme, senin yüzünden oldu gibi söylemler yerine ‘böyle yapıldığında kendimi  ………. hissediyorum’ ‘şu anda böyle yapmak yerine ………yapmaya ne dersin’? gibi cümlelerle alternatif oluşturmak; çocuğu suçlamak, aşağılamak ve eleştirmekten vazgeçilmelidir.

 

13. Etkin dinleme yapın

 

Bir diğer adıyla katılımlı dinlemedir. Yani çocuk koşulsuzca kabul edilerek dinlendiğini hisseder. Ebeveyn aktiftir. Ebeveyn; çocuğa onu dinlediğini ve anladığını hissettirir. Dinlendiğini hisseden çocuk kendisini; değerli, anlaşılmış ve kabul edilmiş hisseder. Çocuklar dinlenmediklerini düşündüklerinde tepki gösterebilir ve ebeveynle inatlaşma yoluna gidebilirler.

 Bunun sonucunda savunma haline geçip içlerine çekilebilir, saldırgan tutumlar sergileyebilirler. Burada çocuğun vermek istediği mesaj “Lütfen beni dinle, sana ihtiyacım var”dır. Çocuklarla iletişim kurarken pasif konumda olmaktan kaçınmalı, ebeveyn de konuşma konusunda aktif olmalı, herhangi bir eylemle uğraşıyorsa o an mola vermeli, teknolojik aletleri bir kenara bırakmaya çalışmalıdır.

 

14. Çocukla göz teması kurun: 

 

Çocuğun yaşı kaç olursa olsun onun boy hizasına eğilerek göz teması kurmak ona değerli olduğunu gösterir. Göz kontağı kurarak konuşmaya doğumdan itibaren başlanmalıdır. Çocuğu kucağımıza aldığımızda, bezini değiştirirken, mamasını yedirirken, emzirirken kurduğumuz göz kontağı aramızdaki iletişimi daha da güçlendirir.

Sadece olumlu davranışlarda değil  çocuğun yaptığı yanlış davranışın sonuçlarını anlatırken de kurulacak olan göz kontağı; söylenenlerin çocuk için daha anlamlı olmasını,  sosyal ve duygusal gelişimi açısından doyum almasını sağlayacaktır.                                                                               

 

15. Çocukla kaliteli zaman geçirin: 

  

Bu noktada ebeveynlere empatik yaklaşmak gerekir ki ev, iş derken çocuklarla vakit geçirmek bazen yorucu olabilir. Bir günün tamamını onlara ayırmamız mümkün olmayabilir. Çocuklar, yetişkinler gibi konuşarak iletişim kuramaz. Ancak oynadıkları oyunlarla her şeyi anlatabilirler.   Bir çocuğun en temel ihtiyaçlarından birisi oyun oynamaktır. Oyun, çocuğun yaşamı prova ettiği yerdir. Çocukla birlikte oyunlar oynanmalıdır. Ebeveynlerin bu süreçte onlara kaliteli zaman ayırmaları; yani, zamanın niceliğine değil, niteliğine odaklanmaları gerekir.